Twitter, büyük bir “troll” kampanyasının hedefi oldu
Sosyal medyanın karakter limitli platformu Twitter, geçtiğimiz günlerde Elon Musk tarafından satın alındı ve üstüne her şey karıştı.
Elon Musk, Twitter platformunu satın aldıktan sonra resmi hesabından Twitter ’ın kuş temelli logosuna gönderme yaparak “Kuş Serbestleştirildi” demişti. Bunun hemen üstüne yapılan analizlerde ise platformdaki ırkçı içeriklerin bir anda büyük patlama gördüğü bulunmuştu. Bunun yanında Nazi yanlısı içeriklerin ve değişik kötü paylaşımların da çoğaldığı belirtilmişti. İşte bunun arkasında koordine bir trolleme kampanyasının olduğu bulundu. Twitter güvenlik şefi Yoel Roth, “Troller bu atak ile şirketin içerik kurallarını zayıflattığını düşündürmeye çalıştı” dedi ve ekledi: “Sonuç olarak Twitter ’ın politikaları değişmedi. Nefret dolu davranışların burada kesinlikle yeri yok.”
Süreç hakkında Roth, şirketin yalnızca 300 hesabın aynı hakaret kavramlarını kullanarak 50.000 ’den fazla tweet attığını tespit ettiğini söyledi ve ekledi: “Bu trolleme kampanyasına dahil olan kullanıcıları yasaklamak için harekete geçtik ve Twitter ’ı herkes için güvenli ve dürüst hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.”
Twitter ’ın yeni sahibi Elon Musk, bu konuyla bağlantılı olarak 112 milyona sahip Twitter hesabından şöyle bir açıklama paylaşmıştı: “Twitter, muhtelif bakış açılarına sahip bir içerik denetleme konseyi oluşturacak. Bu konsey toplanmadan önce hiçbir önemli içerik kararı alınmayacak veya yasaklı bir hesabın eski durumuna döndürülmesi yani engelinin kaldırılması gerçekleştirilmeyecek.”
Elon Musk, kısa müddet önce “para için değil, insanlığa takviye etmek için Twitter ’ı aldım” demiş ve bunun üstüne birçok işten çıkarmaya da başlamıştı. Kaçıranlar için Musk, şirketi satın aldıktan hemen sonra şehirk iş olarak Jack Dorsey ’den sonra Twitter ’ın CEO ’luk görevini üstlenen Parag Agrawal‘ı kovdu.
Aynı zamanda şirketin CFO ’su Ned Segal için de kapının yolu gösterildi. Buna ek olarak şirketin politika şefi Vijaya Gadde, genel danışman Sean Edgett ve baş alıcı mesulü Sarah Personette de kovulan önemli adlar arasında yer alıyordu.